Hubble Uzay Teleskobu otuz beş yaşında ve ilk kez dev bir asteroit çarpışması tespit etti: bu, yirmi yılda gerçekleşen ikinci olay. Bu keşif, evreni anlama biçimimizi sorgulatıyor çünkü uzun süre bu tür olayların nadir olduğu düşünülüyordu.

Güneş sistemimizin doğuşu, evrenin sayısız gizemlerinden biridir. Bilim insanları, örneğin, Ay'ın Mars büyüklüğünde bir asteroit ile Dünya arasındaki dev bir çarpışmadan doğmuş olabileceğini öne sürdüler. Uzun süre bu tür olayların son derece nadir olduğu düşünülüyordu; bazı teoriler yaklaşık her 100.000 yılda bir çarpışma olabileceğini belirtiyordu.

Ancak ilk kez, Hubble Uzay Teleskobu – yaklaşık 30 yıldır çalışan – Fomalhaut yıldızı etrafında çarpışan asteroitler gözlemledi. Bu, yalnızca 20 yıl içinde gözlemlenen ikinci tür olaydır.

Hubble Teleskobu İlk Kez Asteroit Çarpışmasını Gözlemliyor

Fomalhaut, Güneş'ten daha büyük ve parlaktır ve birkaç toz enkazı kuşağı ile çevrilidir. 2008 yılında Hubble, bu yıldız etrafında bilim insanlarının o zamanlar bir gezegen olduğunu düşündüğü bir nesneyi tespit etti; bu, görünür ışıkta tespit edilen ilk gezegen sistemiydi. Ancak bu, aslında planetesimal çarpışması sonucu oluşan bir toz bulutuydu. Son zamanlarda astronomlar, ikinci bir ışık noktası tespit ettiler ve ona "çevresel kaynak 2" veya cs2 adını verdiler; ilk nesneye cs1 adı verildi.

İki gizem var: Bu iki enkaz bulutunun bu kadar yakın olmasının nedeni nedir? Ve neden bu çarpışmalar bu kadar kısa bir süre içinde gözlemlendi? Fomalhaut'un gizemli sistemi ve hızlı evrimi, planetesimal çarpışmalarını incelemek için nadir bir laboratuvar sunuyor.

Bu gözlemden çıkarılacak birçok ders var. İlk olarak, planetesimal çarpışmaları, bir sistemin evriminde kritik bir aşamadır; bu son keşif, bilim insanlarına gezegen oluşumunu daha iyi anlama anahtarları sağlıyor.

Ayrıca çarpışan nesnelerin boyutunu tahmin etme imkanı sunuyor: bilim insanlarına göre cs1 ve cs2'yi oluşturan planetesimal'ler yaklaşık 60 km çapında; Fomalhaut etrafında dönen benzer 300 milyon nesne olduğu tahmin ediliyor. Son olarak, bu gözlem, gelecekteki gezegen keşif görevleri için bir uyarı niteliği taşıyor: toz bulutları yıllarca gezegen gibi görünebilir.

Bu gözlemler çok spektral bir boyut kazanacak. Bilim insanları, cs2'nin evrimini (şekil, parlaklık, yörünge) incelemek için üç yıl boyunca izlemeye devam edecekler. Bu veriler, James Webb Uzay Teleskobu ve onun kızılötesi aracı tarafından sağlanan verilerle tamamlanacak. Bu, toz parçacıklarının boyutunu ve bileşimini bilmemizi sağlayacak, hatta buz varlığını belirlemeye yardımcı olabilecek.